06 Aralık 2024 Cuma
Ankara’nın iş dünyasında tanınan bir isim olan Cengiz Gider, uzun yıllardır çeşitli sektörlerde gerçekleştirdiği yatırımlarla şehrin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır. CG Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak iş hayatına yön veren Gider, özellikle inşaat, tarım, sigorta, güvenlik ve eğitim alanlarındaki projeleriyle hem Ankara’da hem de Türkiye genelinde değer yaratan bir lider olarak öne çıkmaktadır.
İnşaat Sektöründeki Başarılar
CG Holding’in inşaat sektöründeki yatırımları, modern yaşam alanları yaratma misyonuyla şekillenmiştir. Şirket, yalnızca binalar inşa etmekle kalmayıp, insan odaklı projelerle kaliteli yaşam standartlarını desteklemektedir. Ankara’nın farklı bölgelerinde hayata geçirilen projeler, çevresel uyum ve estetik açısından bölge halkının takdirini kazanmıştır.
Tarımda Sürdürülebilirlik ve Yerel Destek
Tarım sektöründe sürdürülebilir yöntemlere odaklanan CG Holding, çevre dostu projeleriyle dikkat çekmektedir. Cengiz Gider’in liderliğinde, yerel çiftçilere destek sağlayan projelerle bölgenin tarımsal üretimi artırılmış, aynı zamanda çevresel hassasiyetlere uygun yatırımlar gerçekleştirilmiştir. Holdingin tarımdaki bu yenilikçi yaklaşımı, çevreye duyarlılık ve ekonomik faydayı bir araya getirmektedir.
Sigorta ve Güvenlikte Yenilikçi Çözümler
CG Holding, sigorta ve güvenlik sektörlerinde de güçlü bir yer edinmiştir. Şirket, bireylerin ve işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikçi sigorta çözümleri sunmaktadır. Güvenlik alanında ise, yaşam ve çalışma alanlarını daha güvenli hale getiren teknolojik projeler geliştirilmiştir. Bu iki sektör, holdingin büyüme stratejisinde önemli bir yere sahiptir.
Eğitime Katkı ve İş Gücü Gelişimi
İş İnsanı Cengiz Gider, eğitime verdiği önemle iş dünyasında fark yaratmaktadır. CG Holding bünyesindeki eğitim projeleri, meslek edinmek isteyen gençlere fırsatlar sunmakta ve nitelikli iş gücü yetiştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Bu çalışmalar, hem bireylerin meslek hayatlarına hazırlanmalarına olanak tanımakta hem de iş dünyasına daha yetkin bireyler kazandırmaktadır.
İstihdam ve Sosyal Sorumluluk
Cengiz Gider’in liderliğindeki CG Holding, farklı sektörlerde sağladığı istihdam olanaklarıyla yerel ekonomiye büyük bir katkı sunmaktadır. Yüzlerce kişiye iş imkânı sağlayan holding, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine verdiği önemle de örnek teşkil etmektedir. Çevresel sürdürülebilirlikten toplumsal kalkınmaya kadar geniş bir yelpazede sorumluluk üstlenen şirket, iş dünyasında güvenilir bir marka olarak anılmaktadır.
Sonuç
Cengiz Gider ve CG Holding, Ankara ekonomisinin gelişiminde önemli bir yere sahiptir. İnşaat, tarım, sigorta, güvenlik ve eğitim sektörlerindeki yatırımlarıyla dikkat çeken holding, sürdürülebilir ve insan odaklı projeleriyle takdir toplamaktadır.
İnşaat sektöründe 2024 yılını değerlendiren Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı zor bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, 2025’in ikinci yarısından itibaren sektörde hareketin başlayacağını söyledi.
Yaşanan ekonomik sıkıntılar, yüksek faizler ve deprem gibi nedenlerle sektörün zor bir sınav verdiğini dile getiren Kalı, konut arzının azalmasıyla birlikte barınma sorununun üst seviyeye çıktığını vurguladı.
Op. Dr. Kenan Kalı, “2024, inşaat sektörü için zor bir yıldı. Depremin inşaat sektörü üzerinde yavaşlatıcı etkisi oldu. Hızlı konut yapılması ihtiyacı, iş gücünün ve kaynakların o bölgelere yoğunlaşmasına neden oldu ve dengeleri bozdu. Bu durum Türkiye’deki inşaat sektörünü olumsuz etkiledi. Nitelikli eleman ve malzeme sıkıntıları yaşandı. Ben de Malatyalı olduğum için gördüğüm üzere Hatayda çok can kaybı oldu fakat asıl Malatya’da çok büyük bina kayıpları yaşandı. Kent ve tam bir şantiye alanına döndü. 2024 yılı sonuna geldiğimiz şu dönemde o bölgedeki acil işler tamamlandığı için iş yükü hafifledi. İnsan kaynağı artık batı şehirlerinde de daha ulaşılabilir hale geldi” dedi.
FAİZ DÜŞME SÜRECİ KADEMELİ OLMALI
2025 yılında piyasaların politika faizlerinin düşme beklentisi içinde olduğunu kaydeden Op. Dr. Kenan Kalı, “Hükümetin bu konudaki kararlı tutumuyla birlikte sıkı para politikası uygulandı. Şu anda faizler yüksek, konuta ulaşım zorlaştı. Hem maliyet arttı, hem de faizler artınca konuta ulaşma zorluğu 4’e katlandı. 2024’ün sonunda faizler konusunda düşme beklentisi de arttı. Burada bizim beklentimiz bu düşüş sürecinin yavaş ve sürdürülebilir şekilde olması lazım. İstikrarlı şekilde yavaş yavaş indirmesi gerekir. 2024 yılı müteahhite yatırımcıya ve vatandaşlara olumsuz olarak yansıdı. Şu anda Türkiye’nin en büyük sorunu barınma sorunu oldu. Konut üretilememesi kiraların yükselmesine neden oldu. İnsanlar gelirlerinin büyük bir kısmını barınmaya harcamaya başladı. 2025 yılının ortasında Temmuz ayında inşaat sektörü yeni bir döneme girecek. Gerçek mevsim yaz olmasına rağmen inşaat bahar ayları yaşayacak. Temmuz ayı gibi buzlar erimeye başlayacak”diye konuştu.
KONUT ALACAKLAR ŞUBATTA HAREKETE GEÇMELİ
Op. Dr. Kenan Kalı şöyle devam etti: “Faizlerin yüksek olması nedeniyle satış yapamayan inşaat firmaları yapım maliyetlerini konutlara yansıtamadı. Konut arzı çok azaldı, üretim düştü. Şimdi faizlerin düşmesiyle birlikte satın alma hareketi yani talep de artacak ve fiyatlar da yükselecektir. Erken kalkan yol alır mantığıyla yatırım yapmak isteyenler 2025’in Şubat – Mart aylarından itibaren hamle yapmaları gerekir. Eğer Temmuz ayına bırakırlarsa yüksek fiyatlarla karşılaşacaklar. 2025 yılında sektör ısınacak. 2026 yılında ise inşaat sektöründe hızlı bir yıl yaşayacağız. Bekleyen talepler nedeniyle satışlarda artışlar görülecek. Bence akıllı yatırımcı yılın ilk yarısında, temkinli yatırımcı yılın ikinci yarısında ev alır. 2026 yılında ev almak isteyenler ise artık belirli rakamlar ulaşan piyasada hangi ev kaldıysa onu alır”
BAHARDA 4 PROJE BİRDEN SATIŞA SUNULACAK
Gözde Grubu olarak 2025 yılı için 4 yeni proje hazırladıkları bilgisini de veren Op. Dr. Kenan Kalı sözlerini şöyle sürdürdü: “Gözde Grubu olarak yatırımlara devam ediyoruz. Gaziemir, Alsancak, Menemen ve Harmandalı projelerimizin lansmanını bahar aylarında yapacağız. İzmir’e bin 500’ün üzerinde yeni konut kazandıracağız. Gaziemir ve Menemendeki projelerimizi 2025 yılında teslim edeceğiz. Alsancak ve Harmandalı projelerimizin de ince işlerine geçeceğiz. Nisan Mayıs gibi yapacağımız lansmanla birlikte 4 proje aynı anda satışa çıkacak. TRT arazisindeki İzmir’in lokasyon olarak en pahalı ve kıymetli noktasındaki projemizin kaba inşaatın yüzde 70’i bitti. Yerin 4 kat altına indik. Bu proje 3 blok ve 8 kattan oluşacak. Toplam 160 rezidans daire yer alacak. Alt tarafta 40 yakın özel marka içeren ticari alanlar da bulunacak. Tabi tadilatlara bağlı olarak bu sayı değişebilir. Alsancak projesinde yaşam 2026 yılının bahar aylarında başlar. Gaziemir Country projemiz de bitti; orada peyzaj çalışmaları yapılıyor. Harmandalı projemiz ise program dahilinde devam ediyor. Bütün inşaatları kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Teslim garantili olması için inşaat belli bir aşamayı geçtikten sonra satışlara başlamaya karar verdik. İnsanların aklında hiçbir soru işaretine yer açmamak için bu kararı aldık. Sonuçta doğru bir karar verdiğimizi de gördük”
Aydın’ın incisi Didim, tarihi ve kültürel mirasıyla Türkiye’nin önemli bölgeleri arasında yer alıyor. Bölgedeki tescilli yapıların korunarak gelecek nesillere aktarılması için Yüksek Mimar E. Öznur Gündoğdu tarafından gerçekleştirilen iki tez çalışması, bu alanda bir rehber ve farkındalık yaratma çabası olarak öne çıkıyor.
Haliç Üniversitesi Mimarlık Anabilim Dalı’nda tamamlanan, “Didim Akköy’de Bulunan Tescilli Yapıların Restorasyon Yaklaşımlarının İncelenmesi ve Bir Sivil Mimarlık Yapısı Örneğinde Koruma Önerileri” başlıklı tez, Akköy meydanında yer alan geleneksel sivil mimari örneklerini odağına alıyor. Bu çalışmada:
Bu tez, Akköy’deki sivil mimari mirasın geleceğe taşınması için bir rehber niteliğindedir ve özellikle yerel yönetimlerin uygulamaya geçirebileceği somut öneriler sunmaktadır.
Kapadokya Üniversitesi Kent, Çevre ve Yerel Yönetimler Anabilim Dalı’nda tamamlanan, “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasında İzlenen Yöntem, Politika ve Uygulamaların İncelenmesi: Didim Örneği” başlıklı tez, bölgedeki kültür varlıklarının korunması için izlenen yöntem ve politikaları kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
Bu çalışmada:
Tez, kültürel mirasın korunmasında yerel ve ulusal yönetimlerin stratejik planlarına yön verebilecek kapsamlı bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Kültürel Mirasın Geleceğe Taşınması
Her iki çalışma da, Dr. Öğr. Üyesi Jülide Edirne (Haliç Üniversitesi) ve Dr. Öğr. Üyesi Hikmet Kuran (Kapadokya Üniversitesi) danışmanlığında, Yüksek Mimar E. Öznur Gündoğdu’nun titiz ve özverili çabalarıyla tamamlanmıştır. Çalışmalar, mimarlar, akademisyenler, yerel yönetimler ve koruma alanında çalışan uzmanlar için önemli bir kaynak olma niteliği taşımaktadır.
Kültürel Mirasın Kalıcılığı İçin Kitaplaştırma Süreci
Yüksek Mimar E. Öznur Gündoğdu, gerçekleştirdiği iki kapsamlı tez çalışmasını, en kısa sürede kitaplaştırarak bilim dünyasına ve koruma literatürüne kazandırmayı ve kültürel mirasının korunmasında somut katkılar sağlamayı hedefliyor. Bu kitaplar, yalnızca Didim’in kültürel mirasına dair önemli bir başvuru kaynağı olmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye genelindeki kültür varlıklarının korunmasına yönelik çalışmalar için bir rehber niteliği taşıyacaktır. Gündoğdu, bu süreçle geçmişin mirasını geleceğe taşımak adına kalıcı bir katkı sunmayı ve kültürel değerlerin korunmasında sürdürülebilir bir bilinç yaratmayı amaçlıyor.
Alvoris Takı, altın kaplama takı sektöründeki kalitesiyle kendini farklı kılan ve büyümeye devam eden yerli bir markadır. Konya’da merkezleşen bu büyük toptancı, sadece altın kaplama takılarla değil, aynı zamanda Swarovski taşlı ürünleri ve gümüş çelik takılarla da sektördeki yerini sağlamlaştırmıştır. Markanın sunduğu çeşitlilik ve geniş stok imkânı, hem bireysel hem de toptan alıcılar için cazip fırsatlar yaratmaktadır.
Altın kaplama takılar, hem estetik hem de dayanıklılık açısından öne çıkmaktadır. Alvoris Takı, ürünlerinde kaliteyi ön planda tutarak, takıların uzun süre formunu korumasını ve estetiklerini kaybetmeden kullanılmasını sağlar. Swarovski taşları ile zenginleştirilen takılar, her bir parçanın benzersiz ve şık olmasını sağlar. Ayrıca, gümüş çelik seçenekleri ile farklı zevklere hitap eden Alvoris Takı, geniş ürün yelpazesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Alvoris Takı’nın Instagram hesabı @alvoristaki üzerinden ürünleri takip etmek ve satın almak oldukça kolaydır. Sektörün önde gelen markalarından biri haline gelen Alvoris Takı, kalitesinden ödün vermeden büyümeye devam etmektedir.
Kentlerin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Yaklaşımı
Yüksek Mimar ve Kent, Çevre ve Yerel Yönetimler Uzmanı E. Öznur Gündoğdu, kentleşme, çevre ve göç konularında yaptığı çalışmalarında sürdürülebilirliği merkezine alıyor. Gündoğdu, kentlerin geleceğini şekillendiren temel dinamikler arasında nüfus artışı, göç hareketleri, iklim değişikliği ve teknolojik gelişmelerin yer aldığını ifade ediyor. Ancak bu süreçlerin sağlıklı yönetilebilmesi için doğayı koruyan, karbon ayak izini azaltan ve toplumsal eşitliği sağlayan politikaların uygulanmasının kritik önem taşıdığına vurgu yapıyor.
Gündoğdu, “Sürdürülebilir kentler, sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlarken aynı zamanda doğal kaynakları en az seviyede tüketen ve yenilenebilir kaynaklara yönelen yerleşim birimleri olarak tanımlanmaktadır. Bir kentin sürdürülebilir olarak kabul edilebilmesi için üç temel boyutu bir arada barındırması gerekmektedir: sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlar.
Eğer kamu yararını gözeten, çevre odaklı politikalar hayata geçirilmezse, kentler hem ekolojik hem de sosyal açıdan ciddi tehditlerle karşı karşıya kalabilir” diyerek uyarıda bulunuyor.
Gündoğdu “2015 yılında Birleşmiş Milletler’e (BM) üye ülkeler yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek hedefiyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) 2030 yılında tamamlanacak bir yol haritası olarak kabul etmiştir. SKA’lar farklı gelişmişlik seviyesindeki tüm ülkeler için geçerli ve kimseyi geride bırakmayacak şekilde tasarlanmış 17 evrensel amaçtan oluşan bir eylem çağrısıdır. Burada da 11. SKA Sürdürülebilir Kentler ve Topluluklardır. Mesela burada bence önemli bir gösterge vardır ki o da “Arazi tüketim oranının nüfus artış hızına oranı” dır.
Planlama ve Kamu Yararı: İmar Planlarının Önemi
Gündoğdu, imar ve master planlarının, kentlerin uzun vadeli kalkınmasını belirleyen anayasa niteliğinde olduğunu ifade ediyor. Ancak sık sık değiştirilen planların rant odaklı kararların önünü açtığını ve çevresel tahribata yol açtığını belirtiyor.
“Bu planlar, üstün kamu yararı gerektiren durumlar dışında değiştirilemez bir ana çerçeve sunmalı. Disiplinler arası iş birliği ve detaylı analizlerle hazırlanmış planlar, sürdürülebilir bir kent modelinin temel taşıdır” diyen Gündoğdu, planlamada bilimsel analiz ve uzun vadeli vizyonun önemine dikkat çekiyor.
Arazi rantının toplumsal bir değer olduğunu savunan Gündoğdu, bu değerin sosyal konut projeleri, yeşil alanlar ve altyapı yatırımları gibi kamu yararına yönelik projelerde kullanılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, bu yaklaşımın plansız yapılaşma ve arazi spekülasyonu gibi sorunların önüne geçebileceğini ifade ediyor.
Göç ve Kentleşme: Birbirini Şekillendiren Dinamikler
Göç ve kentleşme arasındaki ilişkiye dikkat çeken Gündoğdu, göç politikalarının insani bir perspektifle ele alınmasının önemine vurgu yapıyor.
“Göç eden bireyler, ne tamamen geride bıraktıkları yerin bir parçası ne de tam anlamıyla yeni geldikleri yere entegre olabiliyor. Bu nedenle göç süreçleri, çok boyutlu bir anlayışla yönetilmelidir,” diyen Gündoğdu, göçün sosyal dengeleri ve altyapıyı zorlamaması için disiplinler arası iş birliğini şart koşuyor.
Çalıştaylarla Gelecek Farkındalık
Didim’de düzenlenen “Kent, Çevre ve Yerel Yönetimler” temalı çalıştay, Gündoğdu’nun liderliğinde gerçekleştirilen ve yerel yönetimlerde çevresel sürdürülebilirlik adına örnek teşkil eden bir model olarak öne çıkıyor. Çalıştayda, akademisyenler, kamu yöneticileri ve yerel paydaşlar bir araya gelerek çevresel sürdürülebilirlik ve planlı kalkınma konularında somut öneriler geliştirdi.
Dönemin Didim Belediye Başkan Yardımcısı Gündoğdu, etkinlikte yaptığı konuşmada, yerel yönetimlerin güçlü ve zayıf yönlerinin doğru analiz edilmesinin çözüm odaklı politikalar geliştirmede kritik önem taşıdığını ifade etti. Ayrıca, çevresel duyarlılığı merkeze alan planlı kalkınmanın sürdürülebilir bir geleceğin temel taşı olduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekti.
Sonuç: Sürdürülebilir Kentler İçin Yol Haritası
Türkiye’nin diğer bölgelerine örnek teşkil edebilecek bu model, sürdürülebilir kalkınma için yerel yönetimlerin, akademisyenlerin ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde çalışması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu yaklaşım, yalnızca bir başarı hikayesi değil, sürdürülebilir kentler için ilham veren bir yol haritası niteliği taşıyor.
Editöryal Not
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.